İstanbul’un Tarihsel Sürecine Kısa Bir Bakış
İstanbul, dönem dönem farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış dünyanın en önemli şehirlerinden birisidir. Kronolojik olarak bir sıralama yapmak gerekirse öncelikle Romalılar, Doğu Roma İmparatorluğu ardından İstanbul’un 1453 yılında fethedilmesiyle Osmanlı İmparatorluğu’na en son da Türkiye Cumhuriyeti’ne ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde halen ülkemizin en önemli ve en kalabalık ili konumundadır. Bu ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden yalnızca Türkiye’ye başkentlik yapmamış, onun dışında Roma, Doğu Roma, Osmanlı İmparatorluğu’nun hepsine başkentlik yapmıştır. Bu ismi geçen 4 büyük sahibin İstanbul üzerinde ortak noktası medeniyetlerini İstanbul’dan yönetiyor olmalarıdır. İstanbul’un tarih sahnesindeki yerinin net anlaşılır olabilmesi için hem dönem dönem incelemek hem Tarih Öncesi Döneme kadar gitmek gerekiyor.
Tarih Öncesi Dönemde İstanbul
Bu dönemde (M.Ö. 3000 ile MÖ 667 yılları arasında) Megaralılar adıyla bilinen insan topluluğuna ait buluntular bugünkü Kadıköy taraflarında ortaya çıkarıldı.
Roma İmparatorluğu Dönemi
Bu dönemde (MÖ 667 ile MS 332 yılları arasında) Roma İmparatorluğu İstanbul’u o dönemki adıyla Byzantion’u alacak böylelikle Roma İmparatorluğu dönemi İstanbul için başlamış olacaktır. Uzun bir süre İstanbul’u elinde tutan Romalılar, MS 330 yılında İstanbul’u I. Konstantin’in emriyle Roma İmparatorluğu başkenti yapmıştır.
Bu dönemlerde ismi Byzantium’dur ve daha sonra I. Konstantin’in anısına ismi Konstantinopolis olarak değiştirilecektir.
Byzantium İsminin Kökeni
Byzantium isminin kökenine mitolojik bir bakış: İsim, Antik Yunan’da hüküm sürmüş Bizans isimli Trakyalı bir krala dayandırılır. Bizans efsanelere göre tanrısal bir soya sahiptir. Hikayeye göre Zeus Bizans’ın anneannesi olan İo’ya aşık olur. Hera’dan gizlice İo ile aşk yaşamaya başlar. İkili bir gün yine birlikte olurlarken Hera’nın geldiğini fark eden Zeus İo’yu bir ineğe kendisini de buluta çevirir. İneğin İo olduğundan şüphelenen Hero ineği Zeus’tan ister ve ineği yani İo’u Argos Panoptis adlı yüz gözlü canavarın gözetimine bırakır. Daha sonra Zeus Argos’un gözetimindeki İo’yu oradan kurtarmak için Hermes’i görevlendirdi. Hermes ise yanında taşıdığı panı çalarak önce Argos’u uyuttu daha sonra da İo’yu kurtardı. İo ise Zeus ile girdiği ilişki sonucunda Keroessa adlı kızı doğurdu, bu kız da daha sonra Poseidon ile evlenerek Bizas’ı doğurdu.
Roma İmparatorluğu’nun İkiye Bölünmesi ve Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi
Roma İmparatorluğu’nun dağılmasının sebepleri için tarihte Kavimler Göçü’ne kadar geri gidebiliriz. Orta Asya’da Çin’in baskısı ve egemenliğinden bıkan Hunlar, batıya göçmeye karar verdi. Beraberinde önlerine çıkan toplulukları da götüren bu göçte; Hunlar, Bulgarlar, Slavlar, Alanlar, Gotlar, Anglo-Saksonlar, Vandallar batıya göç ettiler. Bu göçün sonucunda avrupa topraklarında tek egemen olan Roma İmparatorluğu dağıldı.
Roma İmparatorluğu’nun dağılmasında öncelikle Hun akınları, cermen kabilelerin akınları etkili oldu. İmparatorluk bir dönem neredeyse parçalanma noktasına gelmişti ve bu dönemde Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı. İstanbul’un içinde kaldığı bölge Doğu Roma İmparatorluğu sınırlarındaydı yani Bizans’ın. Bizans döneminde de İstanbul başkent olmuştur. İstanbul bu dönemde de dünyanın en önemli şehirlerinden birisiydi.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu 1453 yılında İstanbul’u fethederek yeni bir dönem başlatır. Bu dönem 1453 yılından 1922 yılına kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına kadar sürmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
1923 yılından başlayarak günümüze kadar devam eden dönemdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte Türk ordusu 1918 yılında İtilaf Devletleri tarafından işgal edilen İstanbul’u 1923 yılında şehre girerek geri almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında başkent olarak Ankara’yı belirlemesi üzerine İstanbul ilk kez başkent olma özelliğini kaybetmiştir.
İstanbul’un Tarihsel Önemi
Tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan İstanbul ilk tarih kayıtlarında ortaya çıktığı mö 330 yılından günümüze kadar insanlığın en önemli yerlerinden birisi olmuştur. Bu uzun dönem içerisinde birçok devlet tarafından yönetilmiş ve birçok devlete de başkentlik yapmıştır. İstanbul’u yöneten devletler, Antik yunan devleti, Roma İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, kısa bir süre de olsa İtilaf Devletleri ve günümüzde ülkemiz, Türkiye Cumhuriyeti’dir. 2010 yılında ise Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir.
Dünyanın en önemli şehirleri listelerinde her zaman kendisine yer bulan İstanbul, bünyesinde uzun süreli bir rehber planlayarak gezilecek kadar önemli değerler barındırır.
İstanbul’da Mutlaka Gidilmesi Gereken Yerler
İstanbul denilince herhalde ilk akla gelen yer İstiklal Caddesi’dir. Taksim Meydan’dan Tünele kadar 1.9 km’lik bir uzunluğa sahip bu cadde günün her saati insanları görebileceğiniz kadar popüler ve kalabalıktır.
Bir çok dünyaca ünlü giyim mağazalarından yerli işporta işi mağazalara, büyük fast-food zincirlerinden yine yerli küçük esnafına kadar bir çok mağazayı bünyesinde barındırır. Bunların dışında İstiklal Caddesi denilince akla ilk gelen nostaljik tramvaydır. Tramvay, 1990 yılından günümüze Taksim-Tünel arasında nostaljik tramvay olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Kapalıçarşı
Kapalıçarşı, dünyanın en eski ve en büyük çarşılarından birisidir. Bünyesinde yaklaşık olarak 4 bin kadar dükkan barındırır, İstanbul’un en rengarenk yerlerinden birisidir.
Ayasofya Camii
Aslında katedral olarak inşa edilen bu yapı, İstanbul’un fethedilmesinden sonra camii olarak hizmet vermeye başladı. 1935 yılından 2020 yılına kadar ise müze olarak kullanıldı. 2020 yılında camii olarak tekrar faaliyet vermeye başlayan Ayasofya Camii, aslında dünyanın en eski katedrallerinden birisidir. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çeken bu camii, içerisinde Hz İsa’dan Meryem Ana’ya Osmanlı Tuğra’sından eski viking yazılarına kadar bir çok tarihi değer barındırıyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Dünyanın en büyük müzelerinden olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından 19. yüzyılda kurulmuş 1891 yılında ise ziyarete açılmıştır. Müze, üç ana birimden oluşur. Bunlar; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi, Çinili Köşk Müzesi’dir. Türkiye’nin ilk müzesidir.
İçerisinde barındırdığı önemli eserlerin bir kısmı şöyle sıralanabilir: Hermes heykeli, Afrodit heykeli, dua eden Meryem ana rölyefi, Eski Yunan sergisi, Siloam yazıtı, Kadeş Anlaşması’nın orijinal metni.
Yerebatan Sarnıcı
Sarnıcın kuruluş amacı şehrin su ihtiyacını karşılamaktır. Bizans İmparatorluğu döneminde 527-527 yılları arasında kurulmuştur.
Seyahat Yönüyle İstanbul
İstanbul’a yurt içi ve yurt dışından her yıl milyonlarca insan gelmektedir. Bir o kadar olmasa da şehrin nüfusu göz önüne alındığında özellikle önemli günlerde şehirden milyonlarca insan başka şehirlere seyahat etmektedir. Bu seyahatlerin çoğu uçak yoluyla yapılan seyahatlerdir. İstanbul’a Avrupadan gelecek yolcular için de kendi ülkemizden gelecek yolcular için de ideal seyahat aracı daima uçak olmuştur. Örneğin İstanbul-Bodrum arası mesafeyi seyahat edecek yolcuyu ele alalım. Karayolu ile bu yol yaklaşık olarak 8.5 saat sürecektir. Yaklaşık 716 kilometrelik bir uzunluğa sahip bu yolu uçakla almak ise yalnızca 1 saat 7 dakika gibi inanılmaz kısa bir süre sürmektedir. Bu yüzden hem uçağın sağladığı güvenlik hem zamandan tasarruf etmek için İstanbul Bodrum uçak bileti arayan yolcuların tercih etmesi gereken seyahat aracı uçak olmalıdır. Tercihlerini uçaktan yana kullananların göz atması gereken ilk adres Hepsiburada Seyahat olmalıdır. Uygun fiyat politikasıyla hem paranız cebinizde kalırken hem de zamandan tasarruf edebileceksiniz. İstanbul uçak bileti işlemi ya da Bodrum uçak bileti işlemi için Hepsiburada Seyahat sitesini ziyaret edebilir, kullanımı son derece güvenli ve kolay olan siteden güvenle uygun ve avantajlı fiyata uçak bileti satın alabilirsiniz.
News